4 Aralık 2013 Çarşamba

MERAK ;)

      Kağıttı, kalemdi, kitaptı derken ister istemez yazı yazmanın büyüsüne kapılıvermişim. Yazma eylemi benim için tarifi mümkün olmayan bir duygu. Ben bu duygunun büyüsüne bugün kapılmadım. Halalarımın, amcalarımın kalemlerini, boyalarını, defterlerini, kitaplarını sadece elleyebilmek için can attığımda ve onlara sahip olup onlarla yatıp kalkabilmem için okula gitmemin şart olduğunu sanıp direttiğimde 5 yaşına yeni girmiştim. Sarı çuval dokulu çantamın içine koydukları bir defter bir kalemle okula başladığım kutsal günümü hiç unutmadım. 80 kişilik sınıfta 4-5 kişi bir sırada oturup ve hatta yazı yazmaya çalışırken o sınıfın, yaşça-boyca-kiloca en küçüğü olarak ilk önce benim okuma yazma öğrendiğimde sınıf öğretmenimin ve okul müdürümün beni müfettişe çıkarıp, teftişi savuşturduklarını yarım yamalak hatırlayıp, sonraki yıllarda da sınıf öğretmenimden dinlemiştim. 
       Bugün bunları neden anlatıyorum, çünkü akşamdan beri günlük-denemeler formatında devam etmekte olan bloguma devam edip etmeme tereddüdü yaşıyorum. Google'da yazdığım yazıların pıt pıt çıktığını görünce bir korkuya kapıldım. Kendimi gözetleniyor hissettim. Mazallah sosyal medya, internet, blog derken gizlilik, özel hayat patladı gitti:)) Şunun şurasında meşhur olmamıza ramak kaldı :)))
        Bu kadar ayan beyan, açık seçik herşeyin ortalarda yaşandığı başka bir yüzyıl olmamıştır dünya tarihinde herhalde. Google'n herbirimizi 7 göbek ceddimizi sayacak kadar biliyor olması bana göre cidden rahatsızlık verici. Özel hayat falan hikaye oldu. Facebookta eşimiz-dostumuz, twitterde sosyal-siyasal düşünce yapımız, instagramda beğenilerimiz evimiz köyümüz, tabağımız çanağımız, bloglarda pişirip taşırdığımız, gittiğimiz geldiğimiz herşeylerimiz mazallah cıscıbıl ortalarda. Başlarda sadece takip edenler, arkadaşlarımız görüyor nasılsa diyerek biraz da merakla daldığımız bu mecralarda aslında işin hiç de öyle olmadığını anladığımızda biraz geç kalmıştık. 
       Sadece ben mi böyle düşünüyorum, benim ikizler burcum mu tavan yaptı bugün bilemiyorum (Rezzan Kiraz ayın bugünlerde hangi burcun etkisinde olduğunu açıklasa keşke:) ) Sizlerin de bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum. (Çok şükür ki henüz düşüncelerimizi okuyamıyoruz birbirimizin ;))  Sevgiyle kalın efendim...

4 yorum:

  1. Fatmacığım sevgili ablacığım, çok doğru söylüyorsun inan sana sonuna kadar hak veriyorum. Artık hiçbirşey eskisi gibi değil malesef bunlar da bize teknoloji denen meretin negatif yönleri. Herşey o kadar organize olarak entegre edilmiş ki şuraya girdiğimiz tek harf kayıt altında. Nelerimizi nelerimizi biliyorlar artık, üzüyor beni bu durum bir hayli... Her ne kadar yazdıklarını okumaya doyamasam da blog akıbeti ile ilgili nihai karar elbette senin...

    Selamlar, sevgiler ablacım...

    YanıtlaSil
  2. Sübacım can kardeşim, akşam google girip bir aratayım dedim ki, bir de ne göreyim tüm yazdıklarım tek tek ortada, ben şok oldum o zaman. Ne bileyim görülmeyecek mi sanıyorduk, işin burasını hiç düşünmedik mi, ya da apansız alışık olmadığımız için mi üzüldüm bilmiyorum. Ben de kararsızım anlayacağın. Bu şoku atlatırsam kararım netleşecek, aslında belki birlikte karar vereceğiz. Keşke dünyanın dört bir yanından lütfedip yazılarımı okuyan sevgili arkadaşlarım da keşke senin gibi fikirlerini beyan etseler. Herşeyi danışmaya alışmış benim için daha yol gösterici olurdu... Seni kocaman öpüyorum, sevgili Sübacığım fikirlerin benim için çok önemli ;)

    YanıtlaSil
  3. Bende çok ciddi rahatsızım bu durumdan. Ketum bir karakter olan ve mahremiyet hassasiyeti olan ben çok sorguluyorum kendimi. Acaba ne kadar doğru yapıyorum diye.
    Bir yıldır kapatsam mı kapatmasam mı aşamasını henüz geçemedim:)
    En güzeli bir gönül ehliyle istişare. Zira ben öyle yapacağım inşaallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin bloğunuzda faydalı paylaşımlar var, bir çok konuda tecrübe ve duygularınızı paylaşmışsınız. Yine de insan okur olarak keyif alırken, yazar olarak acabalarını aşamıyor danışırsanız bizimle de paylaşın inşallah. Allah'a emanetsiniz

      Sil