"Mış Gibi Yaşamak" yazısı önce gönlümde dolaşıp durdu, sonra yazıyla hem kendime, hem de kamuya arz olup şurda hayat buldu. Ve elbette sizden çok bu yazıyı ben okudum. İşte yazının gücü müdür, olacağın hayat bulacağından mıdır bilemiyorum lakin beni elimden tutup bu günkü noktaya getirip koydu. Bu süreçte hayata dair bazı kararlar aldım ve bu kararlarımı da önce kendime sonra da ilgili ilgisiz herkese dikte ettim. Artık "mış gibi yaşamaya" son verdiğimi ilan ettim. Henüz patronum bunu kabullenmiş görünmese de ben işten ayrılacağımı söyledim. Ve inanır mısınız önce eşim olmak üzere herkes bana destek oldu. Bunu hiç ümit etmiyordum, hiç beklemiyordum. Öyle mutluyum ki anlatamam. Yıllarca ben ne yormuşum öyle kendimi boşu boşuna. Demek ki kendi vesveselerim, kuruntularım beni daha çok yormuş. Şimdi bir geçiş süreci yaşıyorum, izindeyim ve evimdeyim. Kendi ofisimi (mali müşavirlik) açmak için planlar projeler yapıyorum. İş planlarımı hazırlıyorum. İş hayatımı artık kendi istediğim şekilde yönlendirme kararımın paha biçilemez huzurunu yaşıyorum. Belki bu süreçte yaşayabileceğim hiç bir maddi/manevi sıkıntı beni bundan öncekiler kadar asla mutsuz etmeyecek bundan eminim.
Bugün, dün pazardan aldığım mis kokulu domateslerimi kışlık sos yapıp kaldırdım. Domateslerle uğraşırken de sizinle bir hasbihal edip bu günceyi de tarihe not olarak buraya düşmüş oldum. Eminim ki dualarınızı, iyi dileklerinizi esirgemeyeceksiniz. Huzur ve mutluluk hepimizin olsun.